15 Haziran 2010 Salı

korkuyorum

demir trabzanlara sürgün ağır ağır çıkıyorum merdivenleri.karanlık bir dolu merdiven, nereye gittiğimi biliyormuşum gibi emin adımlarla çıkıyorum.ay ışığı süzülmüş içeri dikdörtgen pencereden.sanki alıp beni benden götürecek yada seni benden.korkuyorum...
dışarıda köpekler uluyor.saati bilmiyorum.sabaha karşı 3, belki...ya da 4, bilmiyorum.aslını söylemem gerekirse bilmek de istemiyorum ne zamandır senden uzağım ya da kendimden.
o gece o odada yalnız neler yaşadım bilmezsiniz.bilmezsiniz ölümle ne kadar uğraştım.onu ben seçmişim.böyle düşünüyor bir yazar.böyle düşünüyor doktorlar, manav, bakkal harun yada hüseyin usta.böyle düşünüyorlar hakkımda, ben ne düşünüyorum önemsizmiş gibi.
yalnızım.acıtıyor her harfiyle yalnızlık.karşı kaldırımda "yıldırım" yazıyor.taş düşmüş ı harfine, silinmiş.yıldırım düşmemiş silmemiş de taşı.taş silmiş onu.
işte ben de seni böyle sildim.

perdemi aralıyor rüzgar:
ben geldim yine, ben geldim.susma böyle, geçme kendinden. ya da benden.sen onu unutmadın da o mu seni unuttu.böyle mi düşünüyordun? ağlama daha çok acıtır..
canımı!

o son ayrılışımızda sana gitme dedim.duymadın mı?ben mi bağıramadım.ben geri geldim sen yoksun.şimdi nerdesin ya da napıyorsun? bilmiyorum.
sigaramı yakıp.söndürüyorum.sen yokken keyfi yok yada sen yokken keyif yok.
derin derin çekiyorum son 3 nefesimi.son nefeslerim diyorum olmuyor bi daha alıyorum nalet ıstırabı.
olmuyor. yaşayamıyorum.
elinizden tutup omzunuzda ağlamak isteyişimin sebebi buydu beni yalnız bıraktınız.
içime ağladım ben hep güldüm sandınız
gitmeyin bayım gitmeyin.
acıtıyor.

sahildeki balıkçı ağlarını topluyor.
dudakları düşüyor bomboş ağa bakrken.balıklar da terketmiş onu.öyle bakıyor dudakları.
işte ben de öyle bakmıştım sana.

dar sokaklarda çocuklar oynuyor.
ah ben de çocuktum.
3 bilyem vardı onu da kaptırdım, gittiler.
bir senim kalmıştı yanıma onu da çaldı rüzgar.
bir sonbahar akşamında yağmurla.
uzun ama çiselirken.
acıyor korkuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder